Ana içeriğe atla

Hosgeldin

Hoşgeldin Bebek,
ne iyi ettinde geldin,
Hoşgeldin


6 Haziran 2007, 23:54, İzmir

Yorumlar

Adsız dedi ki…
Hem de ne iyi etti di miiii.
Bu bebikin artık bi adı da oldu Özgü. Eklesene Hüseyin kardeşim bunu da.
Bu arada bi yerlere bu bebeğin senden olma Serra'dan doğma olmadığını da eklersen iyi olmaz mı? Tamam hoş bu yavluş hepimizin prensesi ama ya bu blogu sürekli takip eden, bilmediğiniz bi yerlerde hayranlarınız varsa.Vay anam ne hız demezler mi?
Bu arada Hüseyin kardeşim,üstün yol gösterişlerin sonucu bu bloga yorum yazmayı henüz başarabildim ama genel olarak siteylen ilgili ellerine saglık demek isterim. Alemlerde en faydalı linkler arasına girmesi umuduynan...

Şhura
istanbulluh dedi ki…
aaa unutmusum yazmayi, bu bocuk cucuk&iso hayrati, adi da ozgu;
yorum yazan arkadaslara tesekkurler

Bu blogdaki popüler yayınlar

ümmüşen

Ümmüşen'i tanıyor musunuz? hiç dinlediniz mi? Ümmüşen Gürsoy, ODTÜ İşletme bölümünde lisans, Çukurova Üniversitesi Muhasebe-Finans ana bilim dalında yüksek lisans ve doktora ve Ç.Ü. İİBF’de öğretim elemanı, Mimar Sinan Üniversitesinde öğretim elemanı olarak çalıştı. İlk albümü "Nenni"yi 1999'da yayınlandı (ikinci albümü de 'Rüzgara Karşı' çıktı, yine Derya Köroğlu imzalı, henüz dinleyemedimmm) Albümün prodüktörlüğünü Derya Köroğlu yapmış, bir şarkıyı da birlikte söylemişler. Ümmüşen, bazı tanınan şarkıların da bestecisi Grup Yorum'un "Hayat", "Beyaz Gelinlik", Ali Asker'in "Maden Ocakları" ve Sevinç Eratalay'ın "Bebeğim Nenni" gibi. ODTÜ'den okul arkadaşı olduğu Derya Köroğlu, Ümmüşen'in üniversitedeki hálini şöyle anlatıyor: ‘‘Ümmüşen'i üniversitede dizine kadar uzanan saçları ve elinde sazıyla türkü ve bestelerini inanılmaz sesiyle yorumlarken hatırlarım. O dönemde ODTÜ Halk Bilimleri Topluluğun...

Ağu

 Nazım,  "...     ağu içer su yerine ...."  der,  baştan ayağa yare içindeki 'Türk Köylüsü' için... Aşık Veysel'in derdine düştüğü, yediği içtiği "içerimde ağum benim" dir... Hrant, ağulu kanın boşalması ve temiz kanın gelmesinden bahsedince, hedef gösterildi...  Ağu, bir kez girdi mi vücuda/düştü mü zihne, çıkarmak kolay olmaz; girdiği yerde çoğalır, büyür...  Atmak mümkün ama zor; kararlılık gerek, sebat gerek...       ama en önemlisi dost gerek ağuyu sökmeye... İnsanın çevresinde sadece insani özellikleri ile onu sevenler olduğu müddetçe bünyesinde ağunun kalması zorlaşır, çünkü yeri olmaz bu iyilik nehirinde ağunun... Velhasıl kelam, insan insanın ağusunu alır dostlar,    iyi ki alır, ağunun büyüdüğü bir yerdeki hayattan söz etmek mümkün müdür?